Hayatımızı bir anda değiştiren COVID-19 ile yeni bir gerçekliğimiz var, artık tüm dünya evden çalışmaya alışmaya başladı. Sadece bir bilgisayar ve İnternet bağlantısının yeterli olacağı bu yeni dönemde önemini hiç kaybetmeyecek olan şey elbette kendinize yapacağınız yatırımdır.
2020 Avrupa Birliği verilerine bakarsak, evden çalışma oranlarında Finlandiya %25 ile birinci sıradayken Türkiye’de bu oran henüz %3 civarında gerçekleşmektedir. Her ne kadar ülkemizde evden çalışma oranı düşük olsa da yakın gelecekte daha fazla iş kolunda iş yeri/ofis zorunluluğunun daha da azalacağını öngörebiliriz. O halde gelin evden çalışma süreciniz boyunca hem kariyerinizi pekiştirmek hem de yeni ufuklara açılabilmek için ne tür beceriler kazanmanız gerektiğine bir bakalım.
Zamanınızı iyi yönetin
Evden çalışmanın en güzel tarafı kuşkusuz trafikte harcanan zamanı geri kazanmış olmanız. Kendi zamanınızı ayarlama imkanına sahip olduğunuz için gününüzü oldukça etkin bir biçimde kullanma şansınız da var. Ancak dikkat edin! Bu avantaj teslim tarihlerinin sürekli ertelendiği, iş yetiştirmek için her gece sabahlamak zorunda kalınan bir dezavantaja dönüşebilir.
Evden çalışırken zamanınızı iyi kullanmayı öğrenmek aynı zamanda kendinizi tanıma yolunda da önemli bir adım olabilir. Uyku düzeninizi aksatmadan, günün hangi saatlerinde verimli olduğunuzu anlamaya çalışın. Önemli işlerinizi bu saatler içinde halletmeye gayret edin. Çok fazla iş yapmaya çalışmanın size yararı olmayabilir. Mola vermeye ve öğünlerinizi atlamamaya çalışın.
Elbette en önemlisi zamanınızı kontrol edebileceğiniz ve size geri bildirimler veren yazılımları ve uygulamaları hayatınızın bir parçası haline getirmeniz lazım. Gün içinde hangi tür işlerin vaktinizi fazlasıyla aldığını gözlemleyin ve bu işleri sizin için kolaylaştıracak yazılımları ve uygulamaları araştırın. Örneğin tüm dokümanlarınızın aynı standarda sahip olmasını istiyorsanız Adobe Acrobat’ın sunduğu hazır ayarlar (presets) zaman açısından yükünüzü hafifletebilir.
Disiplinli olun, odaklanın ve verimliliğe önem verin
Eskiden, ofisten içeri adımınızı attığınız andan itibaren sizi disiplinli olmaya, işinize odaklanmaya ve gün sonunda ortaya hatırı sayılır bir iş çıkarmaya yönlendiren bir atmosfer ile karşılaşırdınız. Şimdi ise yatak odanızdan çalışma odanıza giderek disiplinli olmalı, işinize odaklanmalı ve verimliliğinizi düşürecek şeylerden uzak durmalısınız. Kimsenin size ne yapacağınızı söylemediği, mola saatlerini bile özgürce kendiniz belirlediğiniz bir ortamda işiniz biraz zor gibi görünüyor, değil mi? Ancak endişelenmeyin, biraz çaba ile yeterli düzeyde disiplinli, odaklanmış ve verimli bir iş insanına dönüşebilirsiniz.
Her şeyden önce şunu aklınızdan çıkarmamalısınız: Bir iş başlayana kadar zordur. İşe koyulduğunuz andan itibaren gerisi çorap söküğü gibi gelir. Her şey aynı anda gerçekleşmeyecektir. İşlerinizi sıraya koyduğunuzda ve her biri için ortalama bir süre ayırdığınızda işin büyük çoğunluğunu başarmışsınız demektir. Bu yöntem sizi işinizden koparacak arkadaş sohbetlerinden, alışveriş sitelerinden ve günlük gazetelerden uzak tutacaktır.
Uzmanlar işinize odaklanmanız, disiplinli olmanız ve verimli çalışmayı sürdürebilmeniz için iki basit yol öneriyor: Birincisi, boşa harcadığınız zaman nedeniyle kaçırdığınız bir son teslim tarihinin size nelere mal olabileceği hakkında sadece iki dakika düşünmeniz. Bu, odaklanmanız için harika bir yöntem! İkincisi ise çok daha rahatlatıcı.Hiçbir işi en başından mükemmel bir şekilde yapmaya heveslenmeyin. Bu mükemmellik beklentisi sizi işe odaklanmaktan alıkoyuyor olabilir. Önce yapmanız gerekenleri yapın, sonra onları kusursuz hale getirmek için biraz zaman ayırın. Göreceksiniz; verimliliğiniz üst noktaya çıkacak.
Yeni şeyler öğrenin
Daha önce yaşam boyu öğrenme kavramını duymuş ama pek önemsememiş olabilirsiniz. Evden çalışmanın yaygınlaşması artık bu kavramın önemini daha iyi kavramanız gerektiği anlamına geliyor. Her şey baş döndürücü bir hızla değişiyor. Dün doğru kabul ettiklerimizin bugün o kadar da doğru olmayabileceğini fark ediyoruz.
Dün verimli ve hızlı bulduğumuz şey bugün artık zaman kaybı yaratabiliyor. Yazılımlar, uygulamalar ya da iş akış süreçlerindeki düzenlemeler sürekli yenileniyor. Bu değişen koşullar altında bir yandan işinizi en iyi biçimde yapabilmek, diğer yandan işinizi elinizde tutabilmek ya da başka bir kariyere doğru yelken açmak için değişmeli, bunun için de yenilikleri takip etmeli ve öğrenmelisiniz.
Size uygun alanları belirleyip ücretli ya da ücretsiz eğitim seçeneklerine yoğunlaşabilirsiniz. Bu eğitimlerin önemli bir bölümünün çevrim içi olduğunu ve istediğiniz zaman, istediğiniz sürede eğitimlere katılabileceğinizi unutmayın. Udemy, FutureLearn, Adobe eLearning gibi pek çok çevrim içi eğitim sitesi sizin için hazineler barındırıyor olabilir.
Bu kaynakların pek çoğu İngilizce ve sizin yabancı diliniz istediğiniz düzeyde değil mi? O halde neden hemen şimdi size uygun bir İngilizce dil eğitimi araştırmıyorsunuz?
Teknolojiyi takip edin
Evden çalışmak, evden verimli çalışmak ya da evden çalışırken rekabet edebilmek için en büyük yardımcınız teknolojidir. Doğru işler için doğru araçları seçmeniz ve o araçları rahatça kullanmanız gerekir. Aksi halde işleriniz aksayabilir ve gerekli olan iş birliği ve iletişim kanallarından mahrum kalabilirsiniz.
Kendinizi teknofobik olarak tanımlıyor olsanız bile endişe etmenize gerek yok. Küçük bir çaba ile teknolojiyi yakından takip eden birisi haline gelebilirsiniz. Her gün teknoloji ile ilgili yeni kitaplar ve yayınlar çıkıyor. Üstelik bunların çoğu da e-kitap formatında.
Başlangıç olarak mutlaka ilginizi çekecek bir yayın bulacaksınız. Google ve YouTube size “nasıl yapılır” videolarından oluşan inanılmaz içerikler sunuyor. Bu içerikler hem gerçek anlamda öğretici oluyor hem de ücretsiz olarak size istediğiniz teknolojik bilgiyi derinlemesine veriyorlar. Bunun için arama çubuğuna yazdığınız anahtar kelimenin sonuna “nasıl yapılır” eklemeniz yeterli.
İlginizi ve bilginizi güncel tutmanın bir diğer yolu da bazı sosyal medya hesaplarını takip etmek olabilir. Twitter ve Facebook ilgilendiğiniz konularda size çok sayıda kişi ve grup önerecektir. İlgilendiğiniz konularda sınırsız kaynak bulabileceğiniz bir diğer yer ise tartışmasız LinkedIn olacaktır. Eğer bir LinkedIn hesabınız yoksa hemen bir hesap açmalı ve bu mecrayı verimli kullanabilmek için araştırmalara başlamalısınız.
Liderlik vasıflarınızı geliştirin
Son yıllarda ne kadar çok duydunuz bu “Liderlik” kavramını, değil mi? Bu kadar sık kullanılıyor olmasının bir nedeni belki de artık liderlik tanımının yavaş yavaş değişiyor olmasıdır. Pandemi sonrası değişen koşullar liderlik algısında da önemli ölçüde değişikliğe yol açtı. Artık karar verme süreçlerinde hızlı hareket edebilmek için bazen sorumluluk almak gerekebiliyor. Bu durum pek çok işverenin de istediği bir şey. Öte yandan bir takımda yer almak ve iyi bir takım oyuncusu olarak kalabilmek için de liderlik vasıflarına sahip olmak gerekiyor.
Liderliği yöneticilikle eş anlamlı kullanmak doğru olmaz. Eğer liderlik vasıflarına sahipseniz yöneticilik bunun sonucu olarak sizi bulacaktır. Ancak bunun tersi de her koşulda geçerlidir diyemeyiz. Birlikte iş yaptığınız insanlar arasındaki farklılıkların bilincinde olmak ve onların tamamını kapsayabilmek, stratejik düşünebilmek, takım arkadaşlarının işini kolaylaştırmak ve onları rahatlatabilmek ve elbette kültürel çeşitliliğin farkında olarak buna uygun davranışlar sergilemek günümüzde liderliğin en önemli özellikleri arasında geliyor. Bu konuda yine çevrim içi eğitim siteleri sizin için göz ardı edilemeyecek kadar mükemmel bir kaynak oluşturuyor.
Etkili iletişimi önemseyin
İletişimin insan ilişkilerindeki temel oyun kurucu olduğunu kabul etmemek mümkün değil. Ofis ortamında gerçekleştirilen yüz yüze toplantılarda dahi sık sık yaşanan iletişim kazalarının, evden çalışırken çevrim içi ortamda daha yüksek oranda tekrarlanması büyük bir olasılık haline geliyor.
Başarılı ve etkili bir iletişim için her şeyden önce karşınızdaki insanların iyi niyetli bir biçimde şirket yararı için bir arada olduğunu düşünmekten asla vazgeçmeyin. Size tersini düşündürecek şeyler olsa bile iyi niyet ön kabulünüzden taviz vermeyin. Tavrınız net olsun; mümkün olduğunca kısa, öz ve net mesajlar vermeye çalışın. Size gelen mesajları gecikmeden yanıtlamak için çaba sarfedin. İletişim ancak açık kanallar üzerinden mümkün ve etkili olabilir. Bu kanalları açık tutun. İşe koyulmadan önce karşınızdakini doğru anladığınızdan ve doğru anlaşıldığınızdan emin olun. Eğer bir belirsizlik seziyorsanız mutlaka teyit alın. Bu sizi sonradan çıkacak pek çok dertten kurtaracaktır. Altın kural her zaman şu olmalı: Asla herkesin her şeyi bildiğini ve anladığını varsaymayın, her şeyin anlaşıldığını onlardan duyun ve iletişimi öyle sonlandırın.
İş birliğini destekleyin
Evden çalışırken kaçınılmaz olan şeylerin başında iş birliği yapmak geliyor. Mutlaka ekibinizle bir araya gelecek, fikir alışverişinde bulunacak, dokümanlar paylaşacak ve aynı projeler üzerinde çalışacaksınız. Bu sayede problemlerin çözümü için kafa yoracak, çalışma arkadaşlarınızdan bir şeyler öğrenecek ve yeni iletişim kanalları üretmiş olacaksınız.
Daha önce sözünü ettiğimiz gibi teknoloji ile olan yakınlığınız, gerekli yazılımları öğrenmek için sarfettiğiniz çaba, liderlik vasıflarınız ve iletişim becerileriniz sizi bu iş birlikleri sırasında ideal bir çalışma arkadaşı konumuna getirecektir.
Google Meet ya da Zoom gibi çevrim içi video toplantı ortamlarına hakim olmanız fark yaratacaktır. Yine aynı şekilde Adobe’un çevrim içi hizmetlerini iyi bilmek ya da Adobe Document Cloud’un sunduğu doküman paylaşımı özelliklerini iş birliği ve verimi artırmak için kullanmak çok işinize yarayacaktır. Adobe Creative Cloud aracılığıyla dokümanlarınızda kullandığınız imaj, simge, logolar ve daha fazlasını çalışma arkadaşlarınızla paylaşabilirsiniz. Slack ve benzeri uygulamaları kullanarak hem anında haberleşebilir hem de dosya paylaşımında bulunabilirsiniz. Trello ve benzeri programlar sayesinde yapılacak işler için kartlar açabilir, bu görevleri kişilere atayabilir ya da size atanan görevleri takip edebilirsiniz.
Sorumluluk alın
Ofis ortamında çalışmanın bir avantajı da çevrenizde sürekli fikrini alabileceğiniz insanların bulunmasıdır. İşinizi yaparken birileri sizi her adımda yönlendirebilir ve yanlış bir yöne doğru ilerlemenizi engelleyebilir. Oysa evden çalışırken fikrini alabileceğiniz insanlara erişiminiz kısıtlıdır ve aradaki mesafe sizi bu konuda çekingenliğe itebilir. İşte şimdi işinizin gerçek sahibi olmak için elinizde bir fırsat var! Sorumluluk almaktan kaçınmayın. İlk başta ürkütücü ve zor gibi görünse de bir süre sonra kimseye ihtiyaç duymadan işinizi en iyi biçimde yaptığınızı göreceksiniz.
Süreçlerde karşılaşılan problemlerle ilgili önerilerde bulunma konusunda da kendinizi kısıtlamayın. Daha iyi olduğunu düşündüğünüz çözümleri önerin ve hatta ekip arkadaşlarınızı ve yöneticilerinizi ikna etmek için sunumlar hazırlayın.
Sadece iş süreçlerinde değil, zamanınızı yönetirken de sorumluluk alabilirsiniz. Üretken olduğunuz zaman dilimlerini belirlerken, şirket kurallarının izin verdiği ölçüde çalışma araçlarınızı seçerken de sorumluluk üstlenebilirsiniz.
Unutmamanız gereken önemli bir nokta işinizle ilgili sorumluluk almaktan kaçındığınız izlenimi verdiğinizde karşınızdakilere nasıl görünüyor olabileceğinizdir. İnsanlar sizin işinize ve ekibinize ilgi ve bağlılık duymadığınızı düşünebilirler. Yöneticiniz sizin kendisine güvenmediğiniz fikrine kapılabilir ya da düzenli olarak mazeretlerin arkasına saklandığınız imajı veriyor olabilirsiniz. Eğer siz bu değilseniz, sorumluluk almak için daha aktif olmaya başlamalısınız. Göreceksiniz, sorumluluk aldığınızda hem motivasyonunuz yükselecek hem de çalışma arkadaşlarınızla aranızda güvene dayalı sağlıklı bir ilişki kurulmuş olacak.
İşinizle özel hayatınızı dengeleyin
İnsanların işleriyle özel hayatları arasında bir denge kurması her zaman zor olmuştur. İş yerindeki baskının özel hayata taşınması ya da özel hayattaki sorunların işe yansıması söz konusudur. Evden çalışma sırasında bu geçişler daha sık ve daha zor bir biçimde karşınıza çıkabilir.
İş saatlerinizi iyi programlamak ve bu programa sıkı sıkıya bağlı kalmaya çalışmak sizi biraz rahatlatabilir. Ciddiyetle işinize konsantre olmanız ve verimliliğinizi artırmanız çok önemli. Toplantılarınıza azami ölçüde uymaya çalışın. Bunları yaparken elbette işle geçirilecek blok saatlerden söz etmiyoruz. Kendinize ayıracağınız küçük zaman dilimleri planlamayı ihmal etmemelisiniz. Takvim ve e-posta uygulamalarınıza mutlaka iş içi ve iş dışı saatlerinizi tanımlamalısınız. İş dışı saatlerde gelen e-postalar için otomatik ofis dışındayım mesajlarını tanımlamalı ve işe ne zaman döneceğinizi belirtmelisiniz. Küçük molalarınız için kendinize aktiviteler tanımlayın; çocuğunuzla geçireceğiniz bir zaman dilimi ya da evcil hayvanınızla küçük bir yürüyüş gibi. İş dışı zamanınızı oluruna bırakmayın, mutlaka onları da programlamaya çalışın.
Bunlar kadar önemli bir diğer şey de sağlığınızı gözetmeniz. İyi beslenmeye dikkat edin ve mutlaka gün içinde yürüyüşler yapın.
Size en uygun işi seçin
Kendi motivasyonunuzu üst düzeyde tutmak zorunda olduğunuz evden çalışma pozisyonunda, yapacağınız işi doğru seçmeniz çok önemli. İşinize aşık olmak zorunda değilsiniz elbette; ancak her sabah sizi bilgisayar ya da telefon başına oturmaya ikna edecek bir işinizin olması her şeyi daha da kolaylaştıracaktır.
Hangi iş sizin için daha uygun? Hangi işi yaparsanız daha mutlu olursunuz? Bunlar yanıtları hemen verilebilecek türden sorular değil elbette. Ancak bütünüyle bilinemez de değiller. Kendinizi değerlendirerek bu sorulara yanıt bulabilirsiniz. Kişiliğiniz, değer yargılarınız, ilgi alanlarınız, ne tür yeteneklere ve becerilere sahip olduğunuz ve bu becerilerin hangilerinin hangi diğer işlere aktarılabileceği gibi bazı sorulara vereceğiniz yanıtlar önünüzdeki resmin biraz daha berraklaşmasına yardımcı olacaktır. Bu yanıtlar size hazır hedefler sunmayacaktır ama araştırmalarınızı devam ettirirken size rehber olacaklardır.
Şirketlerin kariyer sayfaları ya da işverenle iş arayanları buluşturan web servisleri araştırmalarınızı sürdürmeniz için size olanaklar sağlar. Sadece iş ilanları değil şirket değerlendirmeleri, alanında uzman kişilerle yapılan söyleşiler ve tanıklıklar da size yol gösterici olacaktır. Ayrıca LinkedIn ve benzeri iş dünyasına odaklanmış sosyal medya hesapları da araştırmalarınız için ideal ortamlardır.